26 Ocak 2012 Perşembe

İnan hepsi seni sevdiğimden. Çok sevdiğimden.




Sen alınma benim hüzünlerime.Anlamsız hüzünlerim var benim. Neden üzüldüğümü bilmediğim üzülmelerim… 
Seninle oturmuş bir film izlerken ya da çay bahçesinde çaylarımızı yudumlarken gözlerim dalınca sen alınma. Ben arada hüzünlenirim zaten. Ben hüzünlenince sen boynunu bükme. Bir şey mi yaptım? canın neye sıkıldı? bir sorun mu var söyle? diye sorular sorma. Soruların boğmaz beni. Soruların öldürür seni. Ben arada hüzünlenirim sen, alınma. Sahilde oturmuş güneşin doğuşunu, güneşin batışını izlerken gözlerimden düşen damlalara sen alınma. Ben hep hüzünlenirim zaten. Bir sabah gözlerini açtığında gözlerimde hüzünü gördüğünde sen üzülme. Aslında iyiyim bil. Seni sevmediğimden değil elbet. Yanında mutsuz falan da değilim. Belki de fazla seviyorum seni. Bu yüzden hüzünleniyorum günün en kayıp saatlerinde. Seni fazla sevdiğim için korkuyorum kaybetmekten. Belki de bu düşüyor aklıma bir anda. Gözlerim doluyor, nefesim kesiliyor, boğazımda ekşimsi bir tat beliriyor. Gülüşünü, sevişini, dokunuşunu, nefesini kaybetmekle irkiliyor içim. Hüzünleniyorum. Ben hüzünlenirim sen alınma. İnan hepsi seni sevdiğimden. Çok sevdiğimden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder